top of page

Yeni Adli Yıla Girerken

  • avburcubostan
  • 2 Eyl 2022
  • 3 dakikada okunur

ree

Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) md. 102 gereğince adli tatil "her yıl yirmi temmuzda başlar, otuz bir ağustosta sona erer. Yeni adli yıl eylülde başlar." Mahkemeler bu dönemde adli tatil olduğu için kanunda belirtilen işler harici işlem yapmazlar ve adli tatilde süreler işlemez.


Peki bir avukat adli tatilde neler yapar? Bu sorunun avukat sayısı kadar cevabı olmakla birlikte, genel olarak çalışmaktan ve üretmekten çok fazla uzaklaştığımız söylenemez. Zira avukatlık mesleği Haziran ayında ofisinizi kapatıp giderek Eylül ayında dönüp çalışmaya devam etmenize pek müsait değildir. Adli tatilde müvekkil görüşmeleriniz devam eder. Dosyası hakkında bilgi almak isteyen mevcut müvekkillerinize dönüş yapmanız beklenir. Yazmanız gereken dilekçeler olur. Eylül ayı itibariyle de tekrardan duruşma yoğunluğunuz başlar.


Bu adli tatilde bir meslektaşımın blogunu okurken alıntı yaptığı bir esere denk gelmiştim. Okumak son derece hoşuma gitmiş , memnuniyetimi meslektaşıma da iletmiştim.

Ali Haydar Özkent'in Avukatın Kitabı adlı eserinin Son Fasıl Genç Avukatlarla Gizli Konuşmalar bölümü şu şekilde ;


Avukatın sermayesi, önce doğruluk ve namuskârlık, sonra bilgidir. Bu iki vasıf, bir sikkenin yazı ve tura tarafı gibi birbirini tamamlar. Doğruluğunu ve bilgisini işleten avukat, muvaffak olacaktır. Fakat bu doğruluğu ve bilgiyi herkese nasıl öğretmeli? İş sahiplerine nasıl anlatmalıdır? Şöhretten bahsetmek istiyorum. Avukat, bilmem hangi hastalığın tedavisinde yeni bir usul keşfettiğini söyleyen bir hekim gibi reklam yapamaz, bir damla sile yüzdeki çilleri düşüreceğini söyleyen hazır ilaç satıcıları gibi ilan veremez. Bunlar yasak. Ne yapmalı? Gelen iş sahibini, biraz evvel söyledik, iyi idare etmeli. Fakat bu yetişmez. Mahkemelerde ilmi müdafaalar yapmak. Bu da iyi. Lakin bu da yetişmez. Bir mevzuu, Almanya’da nasıldır? Fransız âlimleri ne demişler? İyice bir tetkikten sonra derli toplu meslek mecmuasında yazmak yok mu? Avukatı tanıtan en mühim amillerden birisi de budur. Avukatlar, başlarından geçip uzun boylu tetkik etmiş oldukları davalarda, istişarelerde böyle mevzular bulabilirler. Ancak henüz dava görülürken gerek doğrudan doğruya ve gerek başka bir namla yazı yazmak, centilmenliğe yakışmaz. Davanın lehte veya aleyhte neticelenmesini beklemek gerekir.


Yazının son kısmı ise şu şekilde ;


Yaptığı iş insanlığın üzerinde titrediği adalete yardım olan genç Türk avukatı! Mesleğini sev, yalnız sevmekle kalma, böyle bir mesleğe mensup olduğun için gurur da duy. Çünkü sevilecek ve gurur duyulacak kadar asil ve güzeldir. Bu mesleği sevmeyen, kalbinde onun (mukaddes ateş) i yanmayan, asil ruhlu olmayan, mesleği bir tezgâhtar, bir tefeci, bir Lonca esnafı gibi günlük rızkı için yapan, mesleğin asil heyecanını duymayan adam, iyi bir avukat değildir ve olamaz. Haklı gördüğü bir ihtilafı adalet huzurunda, hasis ve sefil duygulardan uzak, hakkın ve vicdanının emrinden başka hiçbir emir dinlemeyerek ilmin, kanunun ve medeni cesaretin verdiği bir imtiyazla müdafaa eden ancak böyle bir adamdır ki memleketine, mahkemelere, muhitine, müvekkillerine ve hatta hasmına sevgi ve saygı telkin edebilir. Öyle bir Adam! Ki, yalnız doğru söyler ve her söylediği söz doğru görülür.


Yazının tamamına kısa bir araştırma ile ulaşmak mümkün. Özellikle adli yıl başlarken baro başkanlarının, meslekte yaşça büyük avukatların son derece karamsar bir tablo çizerek yeni adli yıldan umutsuzluklarını dile getirdiklerini görmekteyim. Mevcut şartlar düşünüldüğünde bu söylemlerin haklılık payı olduğu yadsınamaz bir gerçek. Avukatlık mesleğini icra ederken uygulamada karşılaştığımız çok fazla sorun olabiliyor. İşlerin yavaş yürümesi , keyfilik , adalete olan güvenin sarsılması gibi. Peki ne yapmalı ? Özellikle yargının kurucu unsurlarından olan bizler tüm vaktimizi şikayet ederek mi geçirmeliyiz? Bu noktada Mustafa Kemal Atatürk'ün aşağıya bıraktığım sözünü kendime hep kılavuz etmeye çalıştım.


"Milli hedef belli olmuştur. Ona ulaşacak yolları bulmak zor değildir. Önemli olan , çetin olan o yollar üzerinde çalışmaktır. Denebilir ki hiç bir şeye muhtaç değiliz. Yalnız tek bir şeye çok ihtiyacımız vardır : Çalışkan olmak. Toplumsal hastalıklarımızı incelersek temel olarak bundan başka , bundan önemli bir hastalık keşfedemeyiz. O halde ilk işimiz bu hastalığı esaslı bir şekilde tedavi etmektir. Milleti çalışkan yapmaktır. Servet ve onun doğal sonucu olan refah ve mutluluk yalnız ve ancak çalışkanların hakkıdır."


Yargıyı oluşturan her birey kendi üzerine düşen vazifeyi vaktinde ve layıkıyla yaptığında adalete erişimin çok daha ulaşılabilir olacağına inanıyorum.


2022-2023 adli yılında plan ve hedefleri haftalık ve aylık olarak belirlemek, yapılacak müvekkil görüşmelerinde sorunların tam olarak tespiti ile analitik çözümler üretmek , belge ve bilgilerin toplanması, taslak dilekçeler oluşturmak, duruşmalar öncesinde yapılacak ön hazırlıkla müvekkilin mahkeme nezdinde en iyi şekilde temsil edilmesi ile tamamlanacak verimli bir adli yıl geçirmeyi umuyorum.



01.09.2022



ree






 
 
 

댓글


© Av. Burcu Utku Bostan

bottom of page