top of page

İPOTEĞİN KALDIRILMASI DAVASI

  • avburcubostan
  • 17 Mar 2023
  • 2 dakikada okunur

ree


4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 881’de düzenlenen ipotek, doğmuş ya da ileride doğması muhtemel olan bir alacağı güvence altına almak için taşınmaz üzerinde kurulan rehin hakkıdır. İpotek, borçlunun borcunu ödemediği durumunda alacaklının üzerinde ipotek tesis edilmiş taşınmazı sattırarak satış bedelinden alacağını karşılamasını sağlayan bir sınırlı ayni haktır. Yani, ipotek ile “taşınmaz” üzerinde, bir borç için teminat sağlanır.


Türk Medeni Kanununu 853. maddesi uyarınca ipotek, sadece tapu siciline kayıtlı taşınmazlar üzerinde kurulabilir.


İpoteğin kurulması için öncelikle sözleşme bulunmalıdır. İpoteğin kurulmasına yönelik sözleşmenin resmi şekilde yapılması gerekmektedir. Sözleşmeyi düzenlemeye yetkili resmi makam tapu müdürlüğüdür. Noter huzurunda yapılan ipotek sözleşmesi geçerli değildir. Bu sözleşmenin akabinde ipotek hakkı tapuya tescil ettirilmesi gereklidir. Resmi şekil ve tapuya tescil geçerlilik şartıdır.


İpotek hakkının hukuki niteliğinden kısaca söz ettikten sonra ipoteğin sona erme biçimlerinden uygulamada en sık karşılaşılan alacağın sona ermesi üzerinde durmakta fayda vardır.


Önemle belirtmek gerekir ki ipotek, asıl alacağa bağlı feri bir haktır. Yani; ipoteğin var olması, asıl alacağın var olmasına bağlıdır. Asıl alacak olmadan ipoteğin tesis edilmesi halinde, yolsuz tescil söz konusu olur. İpotek , alacağın varlığına bağlı olduğundan Türk Borçlar Kanunu'nun 131. maddesi gereği alacağın son bulması ile ipotek hakkı da ortadan kalkar.


Alacağın sona ermesinin ardından taşınmazın maliki, ipotek kaydının silinmesi için alacaklıdan talepte bulunur. Alacaklı çeşitli nedenler ile ipoteğin terkinine yanaşmazsa, borçlu Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak ipoteğin terkinini isteyebilir. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan bu davaya “ipoteğin kaldırılması davası” veya “ipoteğin fekki davası” da denilmektedir. Bu davada davacı sıfatı taşınmaz maliki veya hukuki yararı olan üçüncü kişilerdir. Davalı ise lehine ipotek kurulan veya ipotek hakkını devralan üçüncü kişilerdir.



İpoteğin kaldırılması davasındaki görevli mahkeme taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre değişiklik gösterecektir. Bu sebeple asliye hukuk mahkemesi, aile mahkemesi, tüketici mahkemesi veya asliye ticaret mahkemesinin görev alanına girmesi söz konusu olabilecektir. Nitekim tüketici kredisi ya da konut kredisi nedeniyle açılan ipoteğin kaldırılması davası, tüketici mahkemesinde açılır. Aile konutu olan taşınmazda diğer eşin rızası olmadan ipoteğin kurulduğu iddiası sebebiyle açılan dava aile mahkemesinde görülür. Ticari kredi nedeniyle kurulan ipoteğin fekki davası, ticaret mahkemesinde açılır.



T.C. YARGITAY 19.Hukuk Dairesi Esas: 2016/6413 Karar: 2017/133


İpotek lehtarı ve teminat altına alınan borçlu arasında imzalanan sözleşme ticari nitelikte olup bu durumda uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği ve görev hususunun

kamu düzenine ilişkin olduğu gözden kaçırılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. (6102 S. K. m. 5)



İpoteğin kaldırılması dava dilekçesinin hazırlanması istenilen sonuca ulaşılması bakımından oldukça önemlidir. İpoteğin kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı değişkenlik göstermektedir. Bu sebeple ipoteğin kaldırılması dava dilekçesi yaşanan her olay bakımından ayrı incelenerek özenle hazırlanmalıdır. Aksi takdirde bu davada menfaati bulunanlar, hak kaybı yaşayabilecektir.




Hukuki sorunlarınız ile ilgili iletişim bölümümüzde yer alan numaradan iletişime geçebilirsiniz.

 
 
 

© Av. Burcu Utku Bostan

bottom of page